Kaş’ta Güne Başlamak: Bir Sessizlik, Bir Mavi, Bir Hayat
Yazar: Abuziddin Gider | Kategori: Gezi/Seyahat - 04 May Sun 2025
Bir sabah, İstanbul’un karmaşasından kaçarcasına yola çıktım. Rotam belli: Akdeniz’in en dingin köşelerinden biri olan Kaş. Ne lüks otellerde konaklama planım vardı ne de kalabalık listelerle dolu bir programım. Sadece biraz deniz, biraz rüzgâr ve bolca kendimle baş başa kalmak… ☕ İlk Gün: Sakinliğin Başkenti Kaş’a varır varmaz hissettiğim ilk şey “sessizlik” oldu. Kalabalıktan kaçmak isteyen herkesin geldiği ama bir şekilde kimsenin birbirini rahatsız etmediği bir yer burası. Küçük Çakıl Plajı’nda ayaklarımı denize sokup elimdeki Türk kahvesinden bir yudum aldım. Denizin tuzu, rüzgarın fısıltısı ve arka planda çalan hafif bir müzik… İşte, tam da bu hissi özlemişim: Hiçbir şey yapmamanın huzuru. 🐠 İkinci Gün: Kaputaş’ın Mavisi Sabah erken saatlerde minibüse atlayıp Kaputaş Plajı’na gittim. Fotoğraflarda ne kadar güzelse, gerçekte on katı... O merdivenlerden her adım attığında biraz daha büyüleniyorsun. Su öyle berrak ki balıklar bile selam veriyor adeta. Yanıma aldığım kitabı açamadım bile. Çünkü o manzaraya bakarken sayfalar bile kıskanıyor insanın dikkatini. 🌅 Akşam: Gün Batımı Noktası Kaş’ta gün batımını izlemek bir törendir. Hele ki Antik Tiyatro’da oturup gökyüzünün turuncudan mora dönen dansını izlemek… İnsan kendini hem çok küçük hem de bir evren kadar büyük hissediyor. Çantamda ne lüks bir fotoğraf makinesi vardı ne de profesyonel ekipman. Ama hafızamda öyle kareler oluştu ki, ömür boyu silinmez. 🍴 Lezzet Molası: Dürüst Bir Sofra Kaş’ın merkezindeki salaş bir balıkçıda, ızgara kalamar söyledim. Yanında limon, yanında deniz... Lüks değil ama gerçek. Lezzetli değil ama duru. Her şey yerli yerindeydi. Çünkü burası “olduğu gibi” yaşayan bir yer. ✍️ Küçük Notlar: Ulaşım: Dalaman Havalimanı'ndan yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Antalya’dan da minibüsle ulaşılabiliyor. Konaklama: Butik oteller ya da pansiyonlar ideal. Büyük otel zinciri yok (iyi ki de yok). Yanına Al: Şnorkel, güneş kremi, rahat bir çift terlik ve bolca “an” kaydetme isteği. En Güzel Zaman: Mayıs sonu ya da Eylül başı. Ne çok sıcak ne de kalabalık. 🎒 Son Söz: Kaş’ı gezmek değil, hissetmek gerekir. Burada zaman yavaş akar, ama hatıralar sonsuz kalır. Eğer yola çıkmak istiyorsan, bavuluna hafif eşyalar ama ağır hayaller koy. Çünkü Kaş sana, hem huzuru hem de içindeki seni hatırlatır.
Yorumlar
Henüz Yorum yapılmamış.